[](https://www.aydinlik.com.tr/fotogaleri/tarihte-kurulmus-16-turk-devleti-ve-kuruculari-bilinen-ilk-turk-devletleri-ve-ozellikleri-turk-devletleri-16-turk-devleri-isimleri-16-turk-devleti-askerleri-373043?utm_source=chatgpt.com)
Türk milletinin devlet anlayışı, tarih boyunca derin köklere sahip bir düşünsel yapıyı yansıtır. Bu anlayış, sadece bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda bir kültür, bir değerler bütünü ve bir varoluş biçimidir. Türk devletinin dayandığı temel düşünce, “kut” kavramı etrafında şekillenen bir inanç sistemine dayanır.
Kut: İlahi Egemenlik ve Adaletin Kaynağı
Türkler, devlet yönetim yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanmışlardır. Bu inanç, “kut” kavramıyla ifade edilir. Kut, sadece hükümdarın değil, tüm devletin ilahi bir onay ve sorumluluk taşıdığını belirtir. Bu anlayış, devletin varlığını ve egemenliğini kutsal bir misyon olarak kabul eder. Örneğin, Göktürkler döneminde hükümdara “kağan” denir ve onun yönetim yetkisi Tanrı tarafından verilmiş olarak kabul edilirdi. Bu durum, devletin sadece dünyevi bir yapı değil, aynı zamanda manevi bir sorumluluk taşıdığını gösterir.
Töre: Hukukun ve Toplumsal Düzenin Temeli
Türk devlet geleneğinde “töre” adı verilen bir hukuk sistemi vardır. Töre, yazılı olmayan, ancak toplumun her bireyi tarafından kabul edilen ve uygulanan kurallar bütünüdür. Bu kurallar, adaletin sağlanması, toplumsal düzenin korunması ve bireylerin haklarının güvence altına alınması için temel oluşturur. Töre, aynı zamanda bireylerin devletle olan ilişkilerini de düzenler; devletin gücü, töreye uygunlukla meşruiyet kazanır.
Devletin Temel Unsurları: Halk, Ülke, Bağımsızlık ve Teşkilat
Türk devlet anlayışında devletin varlığı için dört temel unsur kabul edilir: halk, ülke, bağımsızlık ve teşkilat. Halk, devletin asli unsuru olup, ülke, devletin egemenlik alanıdır. Bağımsızlık, devletin egemenliğini dış etkilerden koruma ilkesidir. Teşkilat ise devletin yönetim yapısını ve işleyişini ifade eder. Bu unsurlar, Türk devletinin sürekliliğini ve istikrarını sağlayan temel taşlardır.
Türk Devlet Felsefesinin Evrimi: Töreden Hukuka
Türk devlet anlayışı, zaman içinde değişim ve dönüşüm göstermiştir. İslamiyet’in kabulüyle birlikte, devlet yönetiminde İslami ilkeler de etkili olmaya başlamıştır. Ancak, temel devlet anlayışı olan “kut” ve “töre” kavramları, bu dönüşümde de varlıklarını sürdürmüştür. Örneğin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, padişahın mutlak egemenliği ve adalet anlayışı, töreye dayalı bir yönetim biçimi olarak devam etmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, bu anlayış modern hukuk ve anayasa ilkeleriyle şekillenmiştir.
Günümüzde Türk Devlet Anlayışı
Bugün Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün ilke ve inkılapları doğrultusunda, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak, bu modern devlet yapısı, kökenlerini Türk milletinin tarihsel devlet anlayışından almaktadır. Kut anlayışı, devletin egemenliğinin halktan ve Tanrı’dan geldiği inancıyla birleşerek, ulusal egemenlik ilkesini doğurmuştur. Töre ise, hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanması için temel bir referans noktası olmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Türk devletinin dayandığı temel düşünce, tarihsel bir sürekliliğe sahip olup, halkın egemenliğine, adaletin sağlanmasına ve devletin kutsal bir sorumluluk taşıdığına dair derin bir inanç sistemine dayanır. Bu düşünce, Türk milletinin devlet anlayışının özüdür ve geçmişten günümüze taşınarak, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturmuştur.